Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili yazılı açıklama yapan Didim Kibele Kadın Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği davanın takipçisi olacaklarını ifade etti. Dernek yönetimince yapılan yazılı açıklamada ise ““Karanlık hikâyeler güzel cümlelerle anlatılmıyor maalesef. Ama unutmayın ki, bu ülkedeki çocuklar bu hikayelerle büyüyor”. Bu ülkede çocuklar sadece bu hikâyeleri yaşamıyor, o hikâyelerin içinde ölüyorlar. Uğur Kaymaz, Ceylan Önkol, Güldünya, Nadide, Berkin Elvan, Çağdaş Gemik, Ahmet Yıldız, Yasin Akyüz, Leyla Aydemir, Narin Günar ve daha niceleri. Hepsinin okulda okuyabilme ihtimali vardı ama onlar ‘devlet dersinde öldürüldü’. Hepimiz biliyoruz ki Narin’in kaybedilmesi, ölmesinin ardında o “kutsal ailenizin” ilişkileri var ve öfkemizin muhatabı patriyarkadır. Ve yine hepimiz biliyoruz ki Narin’in başına gelenler münferit bir olay değildir. Türkiye’de çocuklar şiddet, ihmal ve istismara maruz kalıyor. Çocuklara karşı işlenen ihmal ve şiddet suçlarının ise pratikte cezai karşılığı yok. Aynen kadınlara karşı işlenen suçlarda olduğu gibi cezasızlık hakim. Cezasızlıkta failleri daha çok cesaretlendiriyor. Kadınlara ve çocuklara şiddet uygulamak, istismar etmek ve öldürmek görmezden gelinen veya en ufak bir bahane ile affedilen “kabahate” dönüşüyor. Bu olayda da gördük ki başta Narin’in annesi olmak üzere diğer kadınların da hayatlarını tehlikeye atacak erkek egemen dil etkili olmaya başlıyor. İşte bu sebepledir ki Kadına ve çocuğa yönelik şiddet politiktir. Şiddeti red etmek, yok saymak onaylamaktır.
Bu olay ve ardında gizlenen gerçekler İstanbul Sözleşmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Kibele Kadın Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olarak bu davanı takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.” İfadelerine yer verildi.