CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül, Adalet Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçe görüşmelerinde söz aldı. CHP’li Bülbül şunları söyledi:
“Sayın Bakan, bütçe sunumunuzu dikkatle dinledik. Adil yargılanma hakkından lekelenmeme hakkına bağımsız ve tarafsız yargıdan insan haklarına birçok konuda ileri sürdüğünüz söylemler açıkçası beni şaşırttı. Acaba ben başka bir ülkede mi yaşıyorum, siz başka bir ülkede mi yaşıyorsunuz; anlayamadım. Gerçekleri konuşmamız gerekiyor, uygulamaları konuşmamız gerekiyor. Yargı reformu olarak getirdiğiniz yargı paketlerinde AYM kararlarını, Anayasa’nın 153'üncü maddesini yok saydığınız doğru değil mi? Siyasallaşmış yargının talimatlı yargıçları eliyle yargı darbesi yapıp Türkiye'yi bir Anayasasızlaştırma sürecine teslim ettiğiniz doğru değil mi? Anayasa'nın rafa kaldırıldığı doğru değil mi? Anayasal hak ve özgürlüklerini kullanamayan vatandaşlara, kullanmak isteyenlere cezaevi yolu gösterildiği doğru değil mi?”
“HAKİMLERİN İKTİDARIN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKARAK KARAR VERDİĞİ DOĞRU DEĞİL Mİ”
“Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun Atatürkçü teğmenlere soruşturma açılmasını eleştiren, şu anda Antalya Cumhuriyet Savcılığından jet hızıyla açığa alınan savcının hukuksal durumu doğru değil mi? Hakimlerin yasalara bakarak değil, iktidarın gözüne bakarak kararlar verdiği bir süreç olduğu doğru değil mi?”
“TEK ADAM REJİMİ”
“Tüm bunların olan düzen hâline getirildiği bu rejim, hukuk devleti rejimi değildir. Açıkça tek adam rejimidir. Adaletin terazisinin muhalifleri ezmeye, suçluları koruyup kollamaya, yandaşları aklamaya hizmet ettiği bu düzen hukuk devleti olamaz. Yargı kararlarının adamına göre şekillendiği ve yargıda çifte stantardın hakim olduğu bir düzen hukuk devleti değildir. Ne demek istiyorum, biraz açayım.”
“İKİ SAVCI DA BU DEVLETİN SAVCISI DEĞİL Mİ”
“2019 yılında Öcalan'ın yazdığı mektubu kamuoyuyla paylaşan Profesör Doktor Ali Kemal Özcan'ın ihbar sonucu terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla 2023 yılında hakkında açılan soruşturmada PKK yöneticilerinden Remzi Kartal'la görüştüğü iddiaları varken açılan soruşturmada, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Hukuksuzca tutuklanan ve yerine kayyum atanan Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer'e yapılan suçlamalardan biri de Remzi Kartal'la görüşmesi; tutuklama nedeni olarak gösterildi. Esenyurt'ta Remzi Kartal'la on yıl önce görüştü diye Başkanımızı hapse tıkan yargı bir yanda duracak, sırf seçim kazanabilmek için devletin kosteriyle İmralı'dan mektup almayı gönderdiğiniz Profesör Ali Kemal Özcan, Remzi Kartal'la konuştuğunda takipsizlik kararı veren yargınız bir yerde duracak. Şimdi soruyorum: Aynı durumda bambaşka kararlar veren iki savcı bu devletin savcısı değil mi? İkisi de hukuka saygı, anayasaya bağlılık yemini etmedi mi?”
“BU DURUMDA YARGIYA GÜVENİ NASIL SAĞLAYACAKSINIZ”
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davayı hatırlatan CHP’li Bülbül, şunları söyledi: “Siz her fırsatta ‘Kimse yargıya parmak sallayamaz’ derken İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı haksız hukuksuz ‘Ahmak’ davasında Sırf istediğiniz kararı vermiyor diye apar topar Samsun’a sürgün ettiğiniz hâkim Hüseyin Zengin’i unutmadık. Ahmak davası için arzu ettiğiniz kararı versin diye o koltuğa oturttuğunuz Hakim Mehdi Komşul, kararı vermeden önce ‘Bu sözün YSK’ya yönelik değil Süleyman Soylu’ya yönelik söylendiği açıkça ortada’ dedi. Ben duruşma salonundaydım bunu bizzat duydum. Peki neden 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararını veren hâkim bu şekilde düşünürken İBB Başkanımız İmamoğlu’na “yargı organlarını alenen aşağılamak” suçundan ceza verdi? Siz bu durumda yargıya güveni nasıl sağlayacaksınız?”
“CÜBBESİ DÜĞMELİ HAKİMLERLE HUKUK DEVLETİ İNŞA EDİLMEZ”
“İBB Meclisi AKP Grup Sözcüsü Faruk Gökkuş’un ‘İzah edeceğim niye Samsun’a sürdüğümüzü” şeklindeki açıklamasıyla ikrar ettiği hukuksuzluk, yargıya parmak sallamak, siyaseti yargı eliyle dizayn etmek değil midir? Sırf iktidar kendi siyasi geleceği için tehdit görüyor diye, Ekrem İmamoğlu Başkanımızın dosyasını rafta bekleten, vereceği karar için yukardan komut bekleyen cübbesi düğmeli hakimlerle hukuk devleti inşa edilmez.”
“SAYILAR YALAN SÖYLEMEZ”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Böyle bir endekse güvenilebilir mi?” sözlerine yanıt veren CHP’li Bülbül şunları söyleyerek konuşmasını tamamladı: “Sayın Bakan sayılar yalan söylemez. Şubat 2024 sonu itibariyle AİHM’de bekleyen her 100 davadan 35’ini Türk vatandaşlarının yaptığı başvurular oluşturuyor. Türkiye 2023 yılında en çok 'adil yargılanma hakkının ihlali' ve 'güvenlik ve özgürlük hakkının ihlali' konularında mahkûm edildi. AİHM’in 2023 yılı itibariyle en çok emsal karar verdiği ülke Türkiye! Uluslararası camiada 124 emsal dava “Türkiye Kararı” olarak biliniyor. AYM’ye 30 Eylül itibarıyla yapılan 633 bin 488 bireysel başvuru var. Tüm bu veriler ortadayken siz hangi hukuktan, hangi adil yargılanma hakkından, hangi demokrasiden, Anayasa’dan bahsediyorsunuz?”