Bir Bardak Çay

Abone Ol

Osmanlı kültürüne şifalı bir ot olarak giren çayın 19’uncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren tiryakileri ortaya çıkmaya başlamış. Müşterilerine sadece çay ikram eden, içerisinde oyun oynanmasına izin verilmeyen ve hoşça vakit geçirme imkânı sunan bir kurum doğmuş: Çayhaneler.
Yaz-kış demeden elimizden düşürmüyoruz, özellikle havalar soğuyunca demlikler dolusu içiyoruz… Canımız sıkılsın sıkılmasın, hemen çay devreye giriyor. Çay içmek için bahaneye gerek yok. Çaylar geldi mi, ortam birden değişiyor. Çay günümüzde sohbeti açan en güzel içecektir teklif edildiğinde asla geri çevirmeyiz. Aynı zamanda kırgınlıkları giderecek, küslüklere son verecek veya güzel bir sohbetin yolunu da açacak imkânları sağlayan hayati bir sıvıdır :)
Statü istemeyen bir içecektir. Her statüden insanın bir araya gelerek eşit olduklarını anlatan içeceğin adıdır çay. Sabah kahvaltısında, öğlen yemeği sonrasında, akşamüzeri, yatmadan önce yani günün her saati içilebilen tek içecektir. Yer, mekan veya cinsiyet kavramı yoktur. En lüks yerde Ayşe, Fatma ile de, sandalye olmayan yerde Ahmet, Mehmet, Hasan ile de içilir. Çay bu statülerin veya egoların bittiği tek içecektir. Çay, lezzeti ve şifası ile sosyal, kültürel rolü olan mucizevî özelliklere sahip olduğuna inanılan bir içecektir. Modern toplumların mutfaklarında yerini alan çay, bazı toplumlarda mistik bir sembole bürünmüştür.
‘’Bir gün belki çay içeriz. Şansımız varsa yağmur da yağar, damlalara huzur yüklemece oynarız, benim damlam seninkini alnından öper. Güzel şeyler olur belki 1 bardak çay içince…
Anlatacak ya da dinleyecek bir şeyiniz olduğunda Bir bardak çay teklif edin…
Bir Çay içelim mi?