2886 sayılı ihale yasasında; açık ihale usulü, belli istekliler arasında kapalı teklif usulü, pazarlık usulü, kapalı teklif usulü, yarışma usulü ve emanet usulü yer alır.
İhale yasaları belediyelerin gelirleri açısından önemli olduğu kadar, belediyeleri sıkıntıya sokabilen bir yasadır.
Nazilli Belediyesi’nin 430 adet emtası vardır, bunlar Nazilli Belediyesi’nin önemli gelir kaynağıdır.
Başkan, yıllardır birikmiş güncellenmemiş bu gelir kaynaklarının çözümünde maalesef sınıfta kaldı. Yapması gereken işleri ağzına burnuna bulaştırdı.
Bu sıkıntılar Başkanın psikolojisini bozdu. Halkı ayrıştırdı. Olay, tam bir klinik vaka haline geldi. Türkiye’de ilk kez kirasını ödeyen esnafa, mekânı boşalt yazısı geldi.
Başkan inisiyatifi dâhilinde, kira güncellemesi ile yasalara uygun çözmesi gereken bir konuyu, toplumsal çatışma haline getirdi. Ne yazık ki, başkan hala bunun farkında değil.
Başkan yapığı basın toplantısında, yanlışlıkla kafa karıştıran bilgilerde sundu. 2886 sayılı İhale yasasının 4734 sayılı yasa ile değiştirilen maddelerinden hiç bahsetmedi.
Gazetecilere ve halka adeta 2886 sayılı ihale yasasını ezberletmeye çalıştı.
Başkan bunun farkında bile değil. Başkan yürürlükten kalkmış bir yasayı yeni yasa maddelerinden bahsetmeden basına anlatıyor.
Zamanında görevini yapmayan belediye başkanlarının günahını esnafa kesmek istiyor. Onların rızkı ile oynuyor.
Öte yanda belediye dükkânları üzerinden çıkar sağlayan, menfaat temin eden kişileri göz ardı ediyor. İşe onlardan başlamıyor.
Siz, önce bunlardan işle başlayın sayın başkan. Sizin belediye ve Nazilli menfaatlerini korumanızın yolu, esnafın ödediği kirayı güncellemenizden geçiyor.
Size soruyorum BAŞKAN. Kiracıların MÜKTESEP HAKLARINI NASIL KORUYACAKSINIZ.
Şimdiye kadar hangi belediye başkanı 2886 ihale yasasını uygulamaktan ceza aldı? Görevinden alındı? HAPSE ATILDI.
Toplantıda kendiniz açıkladınız. Denetimlerdeki, Sayıştay raporlarında, bu konuda sadece belediye başkanına uyarılar ve temenniler.
Araştırdım hiçbir belediyede bugüne kadar kirasını ödemiş, ihale şartlarını yerine getirmiş esnaf, çalışırken dükkânından çıkarılmamış. İhalesi, yapılmamış.
BAŞKAN, çok sıkıntılı bir işe yanlış başladı. Adeta pireyi deve yaptı.
Fiyatları güncelleme uygulaması yerine, yarayı kaşıyıp kangren yaptı. Halkla kamuyu karşı karşıya getirdi.
İster istemez vatandaş bu uygulamanın arkasında neler var diye düşünmeye başladı. Hatta halkı ayrıştırdı.
Bu ortamı, başkan kendisi yarattı. SIKINTI DAHA FAZLA BÜYÜMEDEN, ATI ALAN ÜSKÜDARI GEÇMEDEN, BAŞKAN KARARINI TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMELİ.
**
ÖĞRETMENİN BÖYLESİNE, TÜRKİYE DÜŞMANI DENİR!
Böyle insana öğretmen denmez. İçimizdeki düşmanlar denir.
Görev yaptığı okulun adı, bir şehidimizin adını taşıyorsa olay daha da vahim bir hal alır.
Sen, kendine EY ÖĞRETMENİM DİYEN insan. Bir şehit ismini taşıyan okulunun müdürlüğünü yapan, be adam…
Sen nasıl olacakta, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu çocuklarımıza anlatacaksın?
Karanlık zihniyetli müdür. Senin Türkiye Cumhuriyeti düşmanı YUNAN CAVURU’ndan ne farkın var?
Sen nesin, kimsin be adam. Senin yaptığın kendini inkâr etmekten başka nedir? Sen bu zehri nerden aldın. Be adam.
Söylediğin sözler sapık ideolojinin ürünüdür. Bunu nasıl anlamazsın. Atatürk’e uzanan o nefret duygunu dilinle birlikte söker atarlar.
Ülkemizin bölünmez bütünlüğünü korumada, nasıl her geçen gün güçlendiğini görmüyor musun cahil insan. SENİ TELAŞLANDIRAN BU MU?
Atatürkçü Gençliğe selam olsun. Atatürk ilkelerini korumada azimli ve kararlı Nazilli Gazeteciler Derneği Başkanı ve üyelerimize de selam olsun.
Duruşunuz ve açıklamalarınızla bu cahil insanın ve ona destek çıkan diğer zatın, azgın diline ve zihniyetine gösterdiğiniz bu tavrınıza selam olsun.
Atatürk’ün özgür basını olarak, BU BATIL, KÖHNE zihniyetine karşı duruşunuzu gösterdiniz.
Siz vatan millet sevgisi ile dolu bağımsız basın mensubu arkadaşlarım. SİZLER CUMHURİYETİMİZİ KORUMADA birer nefersiniz. Bunu bir kez daha gösterdiniz.
Bu karanlık ve sapık zihniyete, en güzel cevabı verdiniz. Nazilli Gazetecileri olarak, milletin gönlünde taht kurdunuz.
Başkanınız Ümit Özmen’in şahsında hepinizi saygı ile selamlıyor, alınlarınızdan öpüyorum.
Atatürkçülük bir sevgi, duruş ve yaşam şeklidir. Hiç kimse bu sevgi ve yaşam şeklini suistimal edemez kullanamaz.
Atatürk’ümüze uzanan o köhne ve sapık zihniyete Türk milleti asla o istedikleri fırsatı vermez, vermeyecektir. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.
**
KENDİNİZİ, DOLANDIRICILARDAN KORUYUN!
Teknolojinin geliştiği gibi, işlenen suçlarda kendini geliştirmeye devam ediyor.
Türkiye’de suç işlemeye uygun bir toplum. İnanma duyguları çok güçlü.
Cahilliğin sonucu sıkıntıları çok yaşıyor.
Son zamanlarda dolandırıcılığın son modelleri ülkemizde yaşanmaya başladı. Özellikle performans firmaları önde gidiyor.
Ismarlamasan da şu kadar borcun var, takibe geçmeden son kez uyarı diye, işe başlıyorlar.
Bugün ödeme yapmanız için son gün diyorlar. Ödeme yapmanızı istiyorlar.
İnanırsanız çarpılıyorsunuz, yani dolandırıyorsunuz.
Bir hafta önce başıma geldi D-SMART’tan arıyoruz dediler, üyeliğinizden doğan 3.740 lira vergi borcunuz var dediler.
Bugün son gün ödemek isterseniz cezaları alınmayacak 2.500 lira olarak, ödeyeceksiniz dediler.
Siz ödeme emrini bi gönderin, inceleyeyim. Ben hukukçuyum dedim.
Telefon bıçakla kesilir gibi kesildi. Arkası gelmedi.
Sayın okurlarım, maalesef bu duruma geldik. Çok ama çok dikkatli yaşayalım diyorum.
Birde içimizdeki sığınmacılar bu işlere başlarsa, HALİMİZ NE OLUR BİLMEM…
**
ORTADOĞU DA SIRA TÜRKİYE DE Mİ?
Keşke dünya düzeni sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi olsaydı.
Ne diyor sayın Cumhurbaşkanımız; “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR” diyor.
Peki öyle mi? Öyle olmadığını biliyoruz da bir kez daha bunu, Ortadoğu da yaşadık.
Dünyanın İsrail’den bile büyük olmadığını görüyoruz. Hatta gördük.
Türkiye bu güçlerin tek hedefi durumuna geldi.
Büyük ve güçlü devletler savaşı topraklarında yapmıyor.
Geri kalmış gelişmemiş ülkelerin topraklarında yaptırıyor.
Rusya-Ukrayna savaşı gibi Ortadoğu’daki İsrail savaşları buna güzel bir örnek.
Bugüne kadar her şey istedikleri gibi gitti. Akıllara sıra nerede, kime geldi sorusuna gündeme getirdi.
Türkiye duruşu ve savunmadaki atakları ile büyük güçleri rahatsız etmeye başladı. Türkiye iç siyasette oldukça ayrıştı.
Tam gelişmiş devletlerin kullanacağı bir ortam. Recep Tayyip Erdoğan’ın Dünya siyasetindeki hareketliliği büyük devletleri rahatsız etmeye başladı.
ARTIK, TÜRK’ÜN TÜRK’TEN BAŞKA DOSTU OLMADIĞINI bilelim. Millet olarak daha fazla ayrışmayalım.
Birbirimize karşı, daha fazla kin, öfke, nefret saçmayalım.
Kısa süre önce Putin’in başdanışmanı alestandır Dugin’in ağzından çıkan cümleler Türkiye için çok önemli. Ne diyor Dugin; “MUSTAFA KEMAL TÜRKİYESİ’NİN SONU BAŞLADI” diyor.
Bunlar iç düşmanlarımız gibi dış düşmanlarımızın da hayali.
Artık yeter. Huzurumuz bozulacak. Ortadoğu’da bütün hesaplar ülkemiz üzerine yapılıyor. Bunun farkına varalım.
MİLLİ BİRLİĞİMİZİ VE BERABERLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRELİM. EYY.. SİYASETİN AĞA BABALARI.. BU ÖNCELİKLE SİZİN GÖREVİNİZ.