Geçmiş dönemlerde Aydınspor’da 5 yıl futbol oynayan Barış Mayadağ, siyah-beyazlı kariyerinde attığı gollerle taraftarlara unutulmaz anlar yaşattı. Takımın efsane golcülerinden biri olarak görülen Mayadağ, sevecen, hoş görülü ve beyefendi kişiliğiyle de Aydınlıların çok sevdiği isimlerden biri oldu. Futbolcu olduğu dönemde geldiği Aydın’da hayatını kurarak yaşamını sürdürmeye devam eden Mayadağ ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. ‘Size Dair’ adlı köşemizin 40’ıncı konuğu olan Mayadağ, kendisine dair bilinmeyenleri ve özel yaşantısını gazetemizin muhabiri Mehmet Kavas’a samimi bir dille anlattı.

- Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde 1975 yılında doğdum. Kütahya Tavşanlı Linyitspor’dan Aydınspor’a geldim. Toplamda 5 sezon Aydınspor forması giydim. Aydınspor, Karşıyaka ve Çine Madranspor’da antrenörlük yaptım. Şimdi ise emlak sektöründeyim. Bu sektörde de güvenilir, dürüst bir insan olarak çalışmaya devam ediyorum. Aydınspor Masterlar diye bir kulüp kurduk. Bu takımın oyuncusuyum, başkanıyım ve zaman zaman takıma antrenörlük yapıyorum. Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. Evliyim, bir kızım var. Orta derece İngilizce ve Almanca biliyorum. UEFA A lisansım var.

- Hayatınızda bir dönüm noktası var mı? Gerek hayatınızda gerek kariyerinizde size etki eden bir kişi var mı?

Üniversiteyi kazanıp Bursa’ya gitmiştim. Yurtta kalıyordum. Bursa’da Sönmez Filamentspor bir takım vardı. O dönemde 3. Lig’de mücadele ediyordu. Takımın U16 kategorisinde oynuyordum. Lisansımın çıktığı ilk maçın son 15 dakikasında oyuna girdim ve 1 gol attım. Maça başkan gelmiş. Maçtan sonra beni çağırdı. Antrenöre dönerek ‘Bundan sonra Barış profesyonel takımla antrenmana çıkacak, takımın kaldığı evde kalacak, profesyonel bir oyuncu gibi yaşayacak.’ dedi. Benim futbol hayatım burada başladı diyebilirim. Kulüp başkanı oraya gelmese belki de futbolcu olamayacaktım.

- Hayatınızın olmazsa olmazı dediğiniz üç şey nedir?

Ailem, spor ve deniz keyfi.

- Hayatta bir pişmanlığınız var mı?

Aydınspor’dan Karşıyaka’ya gitmek benim için bir hataydı. Daha üst liglerdeki takımlarda istiyordu. Babamın ölümü de benim hayatımın bir dönüm noktasıydı. Karşıyaka’ya transfer olduğu süreçte babamı kaybettim. Babamın kaybetmem beni psikolojik olarak sarsmıştı. Bunun sonucunda transfer konusunda doğru kararı veremediğimi düşünüyorum.

- Neye tahammülünüz yok. En çok neye kızarsınız?

Yalana tahammülüm olmaz.

- En sevdiğiniz huyunuz nedir?

Çalışkanım ve detaycıyım diyebilirim. Bu huylarımı seviyorum.

- En sevmediğiniz huyunuz nedir?

Sabırlı bir insanımdır ama bir şeyin hemen olmasını isterim.

- Bu konuda yetenekliyim dediğiniz bir alan var mı?

Sporun hemen hemen her dalında yetenekli olduğumu düşünüyorum.

- Bu hayatta iyi ki yapmışım dediğiniz bir şey var mı?

İyi ki futbolcu olmuşum. Bana güzel bir çevre kazandırdı. İyi ki vazgeçmemişim.

- En sevdiğiniz yemek?


Ahtapot tandırı ve taze fasulyeyi severim.

- En sevmediğiniz yemek?

Askerde çok hindi yedim. O nedenle hindiye karşı bir bıkkınlık oluştu. Baklayı çok tüketmiyorum.

- Hangi takımı tutuyorsunuz? Tüm spor branşlarında en beğendiğiniz sporcu?

Fenerbahçe. Teniste Novak Djokovic, futbolda ise İsmail Yüksek’i beğenerek izliyorum.

- Bir toteminiz var mı?

Futbol oynadığım dönemde sahaya sağ ayakla çıkmaya özen gösterirdim. Bir de maça çıkarken dua ederek çıkardım. Ayrıca bir şeyin ters durmasını istemem hemen onu düzeltirim.

- Aydın’ı tek kelimeyle anlatsanız ne dersiniz?

Çanakkale doğdum ama Aydın’da uzun zaman geçirdim. Aydın’ın bende çok güzel hatıraları var. Aydın benim için memleket oldu diyebilirim. Ben Aydın’ı sevdim, Aydın’daki insanların da beni sevdiğini düşünüyorum.

- Elinizde sihirli değnek olsaydı, dünyada neyi değiştirirdiniz?

Savaşların hiç olmayacağı bir dünya isterdim.

- Dünyanın 8’inci harikasını seçmeyi size verselerdi, nereyi seçerdiniz?

Kos Adası’nda Zia köye gitmiştim. Burası çok hoşuma gitmişti. Zia köy ile Assos Antik Kent’i diyebilirim.

- Çocukluğunuza dair en çok neyi özlüyorsunuz?

Eceabat’taki dedemden kalma evimiz, deniz kenarında idi, boğaz manzaralı çok güzeldi. Yazlarım 14-15 yaşlarına kadar öyle geçti. O evimizin balkonunu ve deniz kenarını çok özlüyorum. Şimdi evimiz yıkıldı. Arsa olarak duruyor.

- Hayatta bir korkunuz var mı?

Yakınlarımı, sevdiklerimi kaybetmek diyebilirim.

- En beğendiniz söz?

‘Futbol, asla futbol değildir.’ Sözünü beğeniyorum.

- Hayatta asla yapmam diyeceğiniz bir şey var mı?

Birinin hakkını yemek. Birinin üzerine basarak bir yerlere çıkmak asla yapmayacağım bir şey.

- Okuduklarınız arasında sizi en çok etkileyen kitap?

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kaleme aldığı Nutuk.

- Ne tür müzik dinliyorsunuz? En beğendiğiniz ses sanatçısı?

Caz müziği çok seviyorum. Türkçe Pop ve Yunan müziğini de severek dinlerim. Nilüfer, Ajda Pekkan.

- İzledikleriniz arasında sizi en çok etkileyen dizi ya da belgesel ya da film? En beğendiğiniz sinema oyuncusu?

Cesur Yürek filmi beni çok etkilemişti. Tarık Akan ve George Clooney beğendiğim sinema oyuncuları.

- Bir film çekseniz ismi ve konusu ne olurdu?

Güzel bir adada yaşayan bir ailenin ya da insanın oradaki hayatını çekmek isterdim. İsmi ise ‘Ada’da Bir Aile’ olabilirdi.

- Hayatta en sevindiğiniz an?

Çocuğumu kucağıma aldığım an.

- Hayatta en üzüldüğünüz an?

Babamı kaybettiğim an.

- En sevdiğiniz renk?

Mavi.

- Yaşam mücadelesi, huyu gibi benzeri faktörleri düşündüğünüzde sizi en çok etkileyen hayvan?

At diyebilirim. Çünkü atlar asil hayvanlardır.

- Dünyada en çok neyi merak ediyorsunuz?

İleri de Türkiye’nin dünyada daha saygın olup olamayacağını, enflasyonsuz bir Türkiye’de yaşayabilecek miyiz diye merak ediyorum. Teknoloji ve pandemi insanları birbirinden uzaklaştırdı. Eskisi gibi insanların birbirlerine daha yakın olabilecek mi, bunları merak ediyorum diyebilirim.

- Hangi konu açıldığında sıkılırsınız?

Kendini öven muhabbetler beni sıkar. O tip insanların olduğu ortamlarda çok fazla keyif almam.

- Günlük hayatta kullandığınız en sık kelime nedir?

Hoş geldiniz.

- Bir şeyi icat etmek isteseydiniz bu ne olurdu?

Yelkenli bir deniz taşıtı icat etmek isterdim.

- Hayatı en değerli kılan şey nedir?

İnsana, doğaya ve tüm canlılara duyulan sevgi ve saygı diyebilirim.

- Bir şeyin orijinaline sahip olmak isteseydiniz, bu ne olurdu?

Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa tablosu diyebilirim.

- Yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir?

Seyahat etmeyi, arkadaşlarımla spor yapmaktan, film izlemekten keyif alıyorum. Eşimle, mütevazı bir hayatımız var. Eşimle birlikte vakit geçirmekten keyif alıyorum.

- Geriye dönüp baktığınızda 20 yaşındaki kendinize ne söylemek isterdiniz?

O dönemlerdeki Barış Mayadağ, iyiydi, doğru şeyler yaptı. Doğru kararlar verdiğimi düşünüyorum. Aynı şekilde devam et derdim.

- Gençlere bir çağrınız var mı?

Kendilerine inansınlar, çalışsınlar. Hayallerinin peşinden devam etsinler. Mutlaka başarıya ulaşacaklar diye düşünüyorum. Karşılarına engeller çıktığında vazgeçmesinler. Sabırlı olsunlar.