Gezi etkinliği kapsamında açıklama yapan EKODOD Başkanı Bahattin Sürücü, gizemi nedeni ile Aydın'ın Göbeklitepesi olarak adlandırdıkları bölge için, ''Batı Anadolu’daki seyahati sırasında buraya gelerek, 'Bana göre daha büyüleyici bir yer yoktur. Gerga’yı görmek için çaba sarf eden hiç kimse, gününü boşa harcadığını düşünmeyecektir' diyen George E. Bean’ın ne kadar haklı olduğunu Gerga’yı gezerken düşündük'' dedi.
''BÖLGEDE TEMİZLİK VE KURTARMA KAZILARI DEVAM EDİYOR''
2008 Yılında Gerga’ya geldiğimizde, kaçak kazı yapanlar tarafından bazı alanların kazıldığını ve kutsal yapının arkasındaki blokların bazılarının yerinden çıkarıldığını ve define arandığını görerek, taşların yerine konulmadığı takdirde kutsal yapının çökme ihtimali olduğunu belirtip Aydın Arkeoloji Müzesi’ni bilgilendirmiştik. ADÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Murat Çekilmez’in bilimsel danışmanlığında Aydın Arkeoloji Müzesiyle birlikte 2020 yılından beri temizlik ve kurtarma kazıları devam ettiriliyor. Kutsal yapının arkasındaki taşlar yerine oturtuldu ve yıkılma tehdidi ortadan kalktı.
''GERGA'NIN GENİŞ COĞRAFYASINDA SÜPRİZLERLE KARŞILAŞTIK''
Yürüyüş sırasında, geniş coğrafyada heyecan uyandıran çok sayıda sürprizle karşılaştıklarını anlatan Sürücü, ''Türkiye’nin başka yerlerinde pek fazla görülmeyen ilginç yazı tiplerinin devasa boyuttaki gnays kayaların üzerine kazındığını gördük. İlginç coğrafyadaki bu yazılarının kayaların üzerine yazılmasının sırları bir gün açığa çıkacak ve Gerga Kutsal Alanı’ndaki çözülmeyi bekleyen soruların yanıtı netleşecektir. Kutsal yapının yanındaki aslan ayaklarının ve boğa başının olduğu heykelin büyük ölçüde korunmuş olarak günümüze kadar geldiği, taş stellerin, çeşme yapılarının hala ayakta olduğunu hayranlıkla izledik. Gerga’nın ne kadar geniş bir coğrafyaya yayıldığını yakınındaki köylerde bulunan ve devşirme olarak kullanılan malzemelerden de gördük. Görülmesi pek mümkün olmayan yerlerde bile yazıların bulunduğu bu gizemli kutsal alanın korunması ve korunarak kullanılması için yeterli önlemlerin alınarak Aydın turizmine kazandırılması çok önemlidir. Zeytin zamanı haricinde yerel halkın bile pek uğramadığı bu ıssız alan kaçak kazılarla tehdit altındadır. Alanın bazı yerlerine mutlaka fotokapan yerleştirilmelidir.
''COĞRAFYA BÜTÜNCÜL OLARAK KORUNMALI VE TURİZME KAZANDIRILMALIDIR''
Aslında Latmos (Beşparmak) Dağları’nın devamı olan bu bölgeye bütüncül bir şekilde bakmak lazımdır. Gerga’nın çevresine bakıldığında Latmos’ta geri dönülmez biçimde doğayı tahrip eden maden ocaklarının bu bölgeyi de perişan ettiği görülmektedir. Latmos Dağları, Gökbel Dağı ve Madran Dağları hem doğal kaynak türleri açısından hem de günümüze kadar gelmiş eşsiz güzellikteki kültür varlıkları açısından zenginliklerle dolu çok önemli yerlerdir. Bu alanlarda henüz keşfedilmemiş belki de insanlık tarihine Göbeklitepe gibi ışık tutacak çok önemli kültür varlıklarının meydana çıkacağını tahmin ediyoruz. Ancak henüz bu keşifler yapılmaya fırsat bulunamadan, ne yazık ki maden faaliyetleri nedeniyle dinamitlerle patlatılarak her şey bir anda yok edilmekte ve nelerin kaybedildiği bile bilinmemektedir. Aydın’ın bu çok önemli coğrafyası bütüncül olarak korunmalı ve sürdürülebilir bir şekilde ülkemiz turizmine kazandırılarak tüm dünyaya tanıtılmalıdır'' dedi.