FUTBOLLA TANIŞMA HİKAYENİZDEN BAŞLAYALIM MI?
• Futbolla sokakta tanıştım. Okul sonraları her gün maç yapardık…
“Aydın’ın Çine ilçesinde doğdum. 49 yaşındayım. İlkokul eğitimimi Güzelhisar Okulu’nda, Lise eğitimimi de Efeler Lisesi’nde aldım. Okul çıkışlarında mahallede hep futbol maçları yapardık. Futbolla hemen hemen herkesin olduğu gibi ben de sokakta tanıştım. Bir gün mahallede top oynarken bir ağabeyimiz ‘Sizi bir takıma götüreceğim’ dedi. Ben o zaman Köşk Doğanspor’a gitmiştim. İbrahim Oruç adından bir arkadaşımız da Koçarlı Menderesspor’a gitti. Hatta liglerde birbirimize rakip olmuştuk. İlk yılımızda şampiyonluğu kıl payı kaçırdık. Ama diğer yıl Mehmet 17 ben de 14 gol atarak iyi bir sezon geçirip, o yıl şampiyon olmuştuk. Köşk Doğanspor’u bir üst lige çıkardık.AYDINSPOR SEVDASI NASIL BAŞLADI?
• Aydınspor hastasıydık, hala öyle…
“1982 yılında ortaokul çağlarımda Aydınspor sevdam başladı. Mahalleli olarak sıkı bir Aydınspor taraftarıydık. Tüm maçlara gidiyorduk Aydınspor’u desteklemek için. Bir ağabeyimiz vardı. Bize yardım ederdi. 14 arkadaş, büyük ağabeylerin yanında maça girmeye çalışıyorduk. Küçüktük o zamanlar. Yani Aydınspor sevdamız, maçlara gide gele, daha da büyüdü. O yıllardan geri sadece o eski anılar kaldı. Aydınspor havası eskisi gibi değil bu şehirde”EN ÇOK HEYECANLANDIĞINIZ ZAMAN?
• Taraftarı olduğum kulübe gidiyordum, heyecanlıydım…
• Ama geçirdiğim sakatlık futbolu bıraktırdı…“Zamanla Köşk Doğanspor’da oynarken, Ekrem Targıtay adından bir ağabeyimiz eski kaleci kendisi, beni Aydınspor’a yönlendirdi. 3 yıl Köşk Doğanspor’da oynadıktan sonra, 17 yaşında Aydınspor’un altyapısında oynamaya başladım. Zamanla beğenildik, resmi maçlara çıkmaya başladım. Sonra her şey iyi giderken talihsiz bir sakatlık geçirdim. Bir süre ara vermiştim futbola. Ara verdikten sonra futbola geri dönmek hayli zor oldu. Halbuki dönebilseydim eğer, Fenerbahçe’ye karşı oynama fırsatım olacaktı. Aydınspor’un Fenerbahçe’yi 6-1’lik skorla yendiği maçta sol bek oynayan Hayrettin, benim yedeğimdi. Şansımız yaver gitmedi. Futbolu bırakmak zorunda kaldım”
SİZİ EN ÇOK ETKİLEYEN NEDİR FUTBOLDA?
• Sakatlığım beni çok etkilemişti…
“Trafik Takip işi yapıyordum bir süre. Patron Nazilli’de büro açtı. Nazilli’ye gönderdiler beni. Orada Yıldızgücü ile kendi aramızda maçlar yapıyorduk. O zamanlar lisans çıkartıp beni kulüpte oynatmak istediler ama ben sıcak bakmadım tabii. Geçirdiğim ciddi sakatlık beni etkilemişti. İki kez menisküs ameliyatı olmuştum bir sağdan bir de sol bacaktan. Zamanla etkisi kalmadı ama bu kez de yaş ilerleyince futbola adapte olamadım. Sonraları tabii, kulüp yöneticisi, malzemeci, antrenörlük görevleriyle tekrar futbol hayatına geri dönüşümüz oldu. Buharkent’te hem antrenörlük hem yöneticilik, hem de stat görevlisi olarak meşgulüm. Ayrıca Buharkent’teki futbolla ilgili her şeye ben bakarım, yardımcı olurum. Sadece Buharkentspor değil, diğer kulüplere de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım”EN ÇOK İSTEDİĞİNİZ ŞEY NEDİR?
• Süper Amatör Lig’e çıkmak istiyoruz…
“2000 yılından beri Buharkentspor’un yönetimindeyim. 3 senedir Süper Amatör Lig hedefini kıl payı barajlarda kaçırıyoruz. Bu sene inşallah yine hedefimiz şampiyonluk olacak. Sıfırdan bir takım kurduk. Hazırlık maçları düşünüyoruz. En iyi şekilde hazırlanıp hedefimize bu yıl ulaşacağız”BUHARKENT’İN FUTBOLA BAKIŞI NASIL?
• Kahvehaneler yerine stattaki tribünler tercih edilmeli…
“Buharkent halkı nedense sporu sevmiyor. Hiçbir işi olmayan insanlar kahvehanelerde oturuyor. Mesela bir halı saha turnuvası yapıyoruz. Gelen seyirci sayısı çok az. Yine kulübümüz Buharkentspor’un maçları oluyor. Kendi sahamızda oynadığımız maçlarda seyirci çok az oluyor. Anlam veremiyorum. Geçen sezon sadece son iki hafta güzel bir taraftar grubu olmuştu. Şampiyonluğa sonradan onlar da inandılar sanırım. İnşallah bu sene aynı taraftar grubu olur belki biz de açık ara şampiyon oluruz. Taraftar çünkü itici güç bir takım için”AYDIN FUTBOLU İÇİN NELER SÖYLEYECEKSİNİZ?
• Aydın futbolu maalesef…
“Aydın Futbolu maalesef hiç iyi değil. En basit örneği daha önce Süper Lig’de olan Aydınspor’un hali ile Çine Madranspor, Kuşadasıspor, Sökespor gibi takımlarımız önceki sezonlarda hep üst liglerde yer aldı. Biraz maddiyat biraz da tesis yetersizliği başarısızlığın en önemli etkeni bana göre. Bir de bazı takımlar altyapıya önem vermiyor. Gençler kötü alışkanlıklara bulaşmaması için hangi sporu benimsemiş ise ona yönelsin. Şuan internet maalesef gençleri spordan uzaklaştırdı. Burada asıl görev ailelere düşüyor. Halkın hangi spor olursa olsun ilgi alaka göstermesi gerek. Buharkent geçmişini tam bilemesem de, yetenekli gençleri Türk futboluna kazandırmak için vakti zamanında Durmuş Cansever Hoca, şimdi de Kadir Negiş hoca ile çabalıyoruz. Mesela Şükrü Çoban’ı Nazilli Yıldızgücüspor’a verdik. Tekrar yuvaya yani Buharkent’e döndü ama, oda şampiyonluk hedefimiz için geri aldık. Sonra Erol Turgul’u Denizlispor’a Önder Yılmaz’ı Nazilli Belediyespor’a verdik. Daha nice cevherler çıkacaktır Buharkentte”YEREL BASIN İLE İLGİLİ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
• Yerel basının değerini bilmemiz gerek…
“Buharkent Stadı’nın şuan ki konuma gelmesinde en büyük birinci etken yerel basındır. Yerel basında çok değerli arkadaşlarımız kardeşlerimiz var. Ben sahanın fotoğraflarını çekip gazetelere göndererek, haberleri yapıldı. En sonunda zemin çimlendirildi. Baştaki mülki amirleri, belediye başkanı, kaymakam ve ya gençlik spor müdürlüğündeki kişiler bunu ar yaptılar. Çünkü basında sürekli Buharkent kötü halde şeklinde çıkan haberler sonrasında gerekli çalışmalar yapıldı. Sağolsunlar. Şuan eksikleri var tabii ki stadın. En azından çocuklar toprak sahadan kurtuldu. Önceki bakanımız açılışta söz vermişti ancak ışıklandırma yapılmadı. Işıklandırma olursa sadece Buharkentspor’a değil, tüm kulüplere faydalı olacak. Çalışan kişiler gece antrenmanlarını yapabilirler. Bu yıl yaz okulu yapmadık çünkü havalar sıcak. Bizim prensibimiz Kadir başkan da dahil Buharkent olarak futbolcu kazanmaktan önce futbolcu sağlığıdır. Şampiyonluklar gelir geçer. Önemli olan fair-play. Sakatlıkların olmadığı, güzel dostlukların ve arkadaşlıkların olduğu bir lig olmasını istiyorum”GENÇLERE TAVSİYELERİNİZ VAR MI?
• Çocukları internetten biraz uzaklaştırmalıyız…
“Buharkent’te özellikle, çocuklarımız internette çok vakit geçiriyor. En azından bir kere mahallede maç yapsınlar. Spor yapsınlar, top oynasınlar. Biz küçükken, iki taş direk yaparak mahalle maçları yapıyorduk. Sokakta futbol oynuyorduk. Sporun kötüsü olmaz. Mahalle aralarından geleceğin yıldızları çıkıyor. Bir Rıdvan Dilmen, bir Serkan Balcı. Bunlar bize en yakın örneklerimiz. İsmini sayamayacağımız daha çok örnekler var buna benzer. En çok takdir ettiğim örnek aldığım isimlerden biri mesela Saffet Acar hocamız. Yaşı kaç olmuş, Aydın’ı hala en iyi şekilde temsil ediyor. Çok büyük teşekkürlere hak ediyor”HAYATINIZDA UNUTAMADIĞINIZ EN ÖNEMLİ HATIRA NEDİR?
• Maçın başlamasına 5 dakika kala sahayı yetiştirdik… O günleri hiç unutamam…
“Sahamızın toprak zemin olduğu dönemlerde sahayı çizdiğim mermer tozunu Kuyucak’tan alıyorduk. Cuma günü belediyenin pikap aracı meşguldü. Cumartesi günü sabah Kuyucak’a gittim. 25 torba mermer tozunu tek başına yükleyip indirdim. Cumartesi günü saat 13.00’te oynanacak maçın başlamasına 5 dakika kala sahayı hazır hale getirdim. Bir de toprak saha iken şiddetli yağmur dolayısıyla tatil edilen maçı oynadık. Kaldığı yerden devamını oynadığımız maçta 3-1 yenilmek üzdü. Bir de kulüp kapanma durumuna gelince yeni bir takım kurduk liseli gençlerden ilk maçımızda Horsunluspor bizi 17-0 mağlup etti. Ama rövanş maçında 2-0 yenip, onları şampiyonluktan ettik. Uzun yaşamda tabii anımız çok. Aklıma ilk gelen bunlar. Bir de son olarak hangi maç hatırlamıyorum hava rüzgarlı idi. Orta yaptım ama kaleye yönelen top gol oldu. Maç bittiğinde hususi kendim ölçüm yaptım 46 metre 23 cm uzaklıkta. Güzel bir gol olmuştu”TEŞEKKÜR ETTİ
“Bana sayfanızda yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Tüm yerel basına ve özellikle Ses Gazetesi Ailesi’ne teşekkür ediyorum. Yayın hayatınızda sizlere başarılar dilerim. Beni onure ettiniz. Sağolun…”