Abdürahim Tikbaş, bilinmeyenlerini ve özel yaşantısını SES'e anlattı

Abdürahim Tikbaş, bilinmeyenlerini ve özel yaşantısını SES'e anlattı
Abone Ol

*Kendinizi tanıtabilir misiniz?

Aslen Erzurumluyum. Almanya’ya giderek orada çalışan babam, Aydın’ın Karacasu ilçesinden olan bir arkadaşıyla tanışıyor. Bu arkadaşı ‘Aydın’a kar yağmaz.’ diye söyleyince babam 1975 yılının aralık ayında Aydın’a geliyor ve bakıyor, dağlarında bir gram kar yok. Burası da benim memleketim diyor. Ayrıca babam Adnan Menderes’e büyük hayranlık duyardı. Bu vesilelerden dolayı ben, 5 yaşında Aydın’a geldim. Çocukluğum, gençliğim, okul hayatım Aydın’da geçti. Bizim için Aydın’ın önemi çok büyük. Çok seviyorum Aydın’ı. Hayata tartıcılıkla başladım. Pazarlarda, ayakkabı tezgahlarında çalıştım. Simit satıcılığı yaptım. Bir dönem Menderes Parkı işlettim. Dört yıl önce Aymira Hotel ve Spa’yı hizmete açtık. Otelimizi kaliteli hizmet anlayışıyla işletmeye devam ediyoruz. Aydınspor 1923’te yöneticilik yaptım. Aydın Lisesi Mezunlar Derneği’nin kurucularından biriyim. Birçok sivil toplum kuruluşunda görev alarak Aydın’a hizmet etmeye çalıştım. Evliyim ve üç çocuk babasıyım.

*Hayatınızda bir dönüm noktası var mı? Gerek hayatınızda gerek kariyerinizde size etki eden bir kişi var mı?

Biz eskiden Menderes Parkı’nı çalıştırıyorduk. Orada sözleşmemiz bitti. Aymira Otel ve Spa’yı hizmete açtım. Bu benim hayatımda bir dönüm noktası oldu. Belki biz o parktan ayrılmasaydık, hala orada olacaktık. Park işi de insanın enerjisini, yatırımcı ruhunu biraz alıyor. Çünkü bir kafe. Burada bu iş bana yeter diyorsun. Menderes Park’tan ayrılıp buraya otel yapmam benim için bir milat oldu. Beni asıl yetiştiren rahmetli eniştem Mehmet Sinan Akın, Orhan Hastaoğlu’dur. Daha sonra destek anlamda rol model olarak gördüğüm rahmetli Belediye Başkan Yardımcımız Mustafa Kozacıoğlu vardı. Spor ve futbol anlamında da Mukan ve Ertan Perinçek kardeşlerden çok şey öğrendim. Bunu ticaretle birleştiren Volkswagen’in sahibi Naif Oto’nun büyük etkisi vardır üzerimde. Devlet eski Bakanımız Yüksel Yalova’nın da üzerimde etkisi var. Ali Uzunırmak abimizin de bana çok katkısı oldu. ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı da zor ve kötü günlerimde hep yanımda oldu. Aydın eski Vali Yardımcısı Hulisi Arat’tan da çok şey öğrendim. Adını sayamayacağım kadar dostlarımın desteği oldu. Tüm bu kişilerden çok şey öğrendim.

*Hayatınızın olmazsa olmazları nelerdir?

Bütün gücümü ailemden alıyorum. Anlayışlı, düzenli ve disiplinli bir aile yapımız var. Bu sevgiyle oluşan bir şey. Çok iyi bir eşim var. Allah eşimden razı olsun. Benim üç tane dünyam var. Birincisi ticari dünyam, ikincisi aile yaşantım, üçüncüsü sosyal yaşantım. Bu üçü benim hayatımın olmazsa olmazı. Ben asla bu üç yaşantıyı birbirine karıştırmıyorum.

*En sevdiğiniz huyunuz nedir?

Çok merhametliyimdir. Annemden kaynaklı. Ben kötülük yapana kötülükle cevap veremiyorum. Bu insandan korkmak ya da yalakalık değil yani. Cesaret desem çok cesaretliyimdir. Vermeyi çok seviyorum. Allah’ın bana verdiği güler yüzü, tatlı dili, insanların sorununu çözmeyi, insanlarla olan diyaloğu, bizim birbirimize olan dayanışmamız en büyük hazımdır.

*En sevmediğiniz huyunuz nedir?

Duygusal olmaktan dolayı çabuk üzülüyorum. Haksızlığa uğradığımda bunu sorguluyorum. Bu da doğru değil. Çünkü bu Allah’ın bir imtihanı.

*Hayatta iyi ki yapmışım dediğin bir şey var mı?

İyi ki bu kadar dost biriktirmişim. Bu bana mutluluk ve huzur veriyor. Biz dostluklardan besleniyoruz.

*Bu konuda yetenekliyim dediğiniz bir alan var mı?

İnsan ilişkilerinde, iş disiplininde, azim konusunda yetenekliyim. Kendimi pratik zekalı olarak görüyorum. İyi yönetici dalında uzman olan kişileri alır, sevk ve idare eder. İşimi, ailemi, dostluklarımı da böyle yönetirim. Her dostumun bir özelliği vardır. İyi beyinli insanlardan feyiz alırım. Cömert insanları çok severim. Cömert adam oldu mu adama ne yapsam daha fazla yapayım derim.

*Neye tahammülünüz yok. En çok neye kızarsınız?

Haksızlık, yalan, iftiraya hiç tahammülüm yok. Hırslı insanlardan nefret ederim. Azimliyimdir. Benim bir sınırım var, o bardağın taşmasından sonra hodri meydan diyebilirim.

*Hayatta bir pişmanlığınız var mı?

Böyle pişman olabileceğim bir şey yok.

*20 yaşındaki kendinize ne söylemek isterdiniz?

Bugün olgunluğumun en üst seviyesindeyim. O dönem şartlarda belki daha fazla kendimi üzmemeyi öğütlerdim. Eşimin sabır ve şükür konusunda büyük destekleri oldu. Kendisine tekrar teşekkür ediyorum.

*En sevdiğiniz yemek?

Zeytinyağlı yemekler en büyük favorim. Keşkek, kuru biber, gelin turşusu gibi Aydın’ın yöresel yemeklerine bayılıyorum. Dana tandırı severek tüketiyorum. İncir ve zeytine bayılırım.

*En sevmediğiniz yemek?

Baharatlı, soslu, bizim Türk kültürüne uymayacak yemekleri çok fazla sevmem. Natural ürünleri çok severim. Yapay şeyleri çok sevmiyorum.

*Toteminiz var mı?

Bir insan temiz olmalı. Önce ruhu temiz olmalı. İşyerime abdest almadan gelmem. Bu da temizlik ifadesidir. En büyük totemim temizlik üzerinedir. Dostluklarda da ruh temizliği önemli. İnsanlar hata yapabilir ama ruhu güzelse o insanlara eğilirim. Önemli olan niyettir.

*Elinde sihirli bir değnek olsa dünyada neyi değiştirmek isterdin?

Savaşların sona ermesini, insanların rant, menfaatlerini, egolarını değiştirmek isterdim. İnsanlar arasında ekonomik barışı sağlamak isterim. Geri kalmış ülkelere refaha çıkarmak isterdim. Bunların yanı sıra insanların üretime olan katkısını arttırmak isterim. Çünkü ben idealist bir insanım. Kısacası insanlara balık tutmayı öğretmek isterim.

*Hayatta asla yapmam dediğiniz bir şey var mı?

Asla yapmam demekten korkarım. Çünkü Allah, ben bunu yapmam dedin mi bu konuda imtihan ediyor. Bazı olmazsa olmazlarım var tabi ki. İnanç üzerine değerlerimden asla vazgeçmem. Allah’ın insanı yarattığını, bizlerin de insanlara faydalı olmamız gerektiğini inanırım. Allah’ın varlığına, birliğine, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) elçi olduğuna, Kuran-ı Kerim’in kitap olduğuna sınırsız inanırım. Başka hiçbir aracıya inanmam. İşini dört dörtlük yapan çalışkan insanlara bayılırım. En büyük rol modellerim de onlar.

*En beğendiğin söz?

Benim bir sözüm var. O da şu ‘Her şey dostlarla güzel.’ Bu sözü çok beğenirim.

*En sevdiğin renk?

Mavi ve türevleri. Bayılırım, içimi açar, huzur verir. Natural renkleri de çok severim.

*Hangi takımı tutuyorsunuz? En beğendiğiniz sporcu?

Galatasaraylıyım. Son dönemde antrenör olarak yetişen Emre Belözoğlu, Okan Buruk’u beğeniyorum. Türk gençlerinin gelmesi taraftarıyım. İş disiplini olmayan şımarık insanlardan nefret ederim. Basketbolda da Milli Takımımızın Antrenörü Ergin Ataman’ı çok beğenirim. Türkiye’de sporun geldiği en büyük noktanın voleybol olduğunu düşünüyorum. Özellikle kadın voleybol takımlarımız, az yabancıyla önemli başarılara imza atıyorlar. Türk gençlerine güvenilmesi gerekiyor. Yabancı oyunculara karşı olarak algılanmasın ama 84 milyon ülkede biz üretiriz. Bir spor adamı olarak söylüyorum bunu, elimde bir yetki olsa ülkenin bütün sporunu Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’a teslim ederim. Altınordu Kulübü Başkanı Mehmet Seyit Özkan’ı, Güreş Federasyonu’nun bir parçası olarak Güreş Federasyonu Başkanı Şeref Eroğlu’nu, Yüzme Federasyonu Başkanı Erkan Yalçın çok beğeniyorum. Kayak, Tekvando Federasyonları da güzel işlere imza atıyor.

*Bir şeyi icat etmek isteseniz, bu ne olurdu?

İnsanlığın lehine sağlıklı ve tamamen organik bir gıda üzerine çalışma yapmak isterim. İnsanlara da bu organik gıdaları sunmak isterim.

*Hayatta en sevindiğiniz an?

Bu dönemsel değişiyor. Aydınspor 1923’ü hep birlikte şampiyon yaptığımızda o ekipte transfer komitesi başkanıydım. Takım şampiyon olduğunda çok mutlu olmuştum. Eseri gördüm. Çok haz aldım. Ticari olarak da hayatımın en üst grup işini Aymira ailesi oluşturdu. 12 Eylül’de dördüncü yılımızı bitirdik. Aydın’a yaptığım bir hizmetten dolayı büyük bir mutluluk duyuyorum. İnsanlara yardımcı olduğumda da her zaman mutlu oluyorum.

*Hayatta en üzüldüğünüz an?

Gerçekten bu azınlıkta ama ihtiraslı ve egolu insanlardan nefret ediyorum. Bu tür insanlarla da bazen karşılaşıyorum. Abdürahim Tikbaş’ın bir eşi, dostu var, bir arkadaş grubu var. İnsanlara da güler yüzü, tatlı dili var. Ben kendimi böyle ifade ediyorum. Ama birileri diyor ki ‘Bu nasıl bunu yapıyor.’ Kıskanç ve hasut insanlardan nefret ediyorum. Sen de yap. Sen de insan ağırla. Sen de birinin sofrasına git. Ben herkesin sofrasına giderim. Dostlarımı ziyaret ediyorum. Yanlarında oluyorum. Ama bu duyguları bilmeyip insanlık ilişkisi zayıf olan insanların beni eleştirmesi sonradan da bunları inkar etmeleri, tamamen benim iyiliğimden rahatsız olan egolu insanları Allah’a havale ediyorum. Onlardan da kurtuluyorum. Yok saymasını öğrendim, önüme bakıyorum. Öyle insanların benle yaşamasını istemiyorum. Kin ve nefret asla beslemem. Onun cahilliğine bağışlarım. Ben, hayır, hasenat, güler yüz, tatlı dilden besleniyorum. Ben Abdürahim Tikbaş olarak zor durumda olan insanlara yardımcı oluyorum. Ama birilerinin gücünü kullanarak birilerine şey yapıp da ‘ben bunu yaptım, bunu ettim’ demem. Madem öyle gel cebinden harca. Bir görelim, bakalım. Cebinden Aydın’a bir katkı olsun, faydan olsun. Adına, ailenin adına okul, köprü yap. O tarz çapsız, vizyonsuz insanların beni eleştirmesi öfkelendiriyor. Bu öfkem de benim 5 dakika. Beş dakika sonra onu da yok sayıyorum. Allah o tarz insanlara vermemiş, sen kimsin ki o insanları yola getirmeye çalışıyorsun diyorum. En güzeli uzak kal, mesafeli ol. Kimseye beddua da etmiyorum. Hiçbir kimseye egolu davranmam, hiçbir kimseye makamı, mevkiyi, şöhreti kullanarak asla bir şey yapmam. Ben ailemle, eşimle, ekibimle, dostumla gurur duyuyorum. Hayatında bu duyguları bilmeyen insanlar beni anlayamaz. Bizim ticari hayatımız hep vermek üstüne oldu. Aydın’da bizim kapımıza gelen hiç kimseyi biz geri çevirmedik, çevirmeyiz de. Kapımız ve gönlümüz herkese açık.

*Hayatta bir korkunuz var mı?

Hayatla ilgili inanın hiçbir korkum yok. Nasıl doğduysak ölümün de bir gün geleceğini biliyoruz. Bunun en iyi örneği babam. Bugün yatalak durumda olan babam, ‘Allah’ım benim canımı al’ diyor. Allah’tan canını almasını diledi. Ben bunları gördükçe benim dünyayla ilgili hiçbir korkum, kaygım, endişem yok.

*Bir şeyin orijinaline sahip olmak istesen bu ne olurdu?

Doğal yaşamın ilk orijinal halinin şu an günümüzde olmasını isterdim. Allah’ın bize verdiği dünyayı biz katlettik. İnsanı, hayvanı ve doğayı katlettik ve hala da katlediyoruz.

*Hangi konu açıldığında sıkılırsınız?

Siyaset açıldığında sıkılırım. Siyaset dostlukları bozuyor. Hiçbir siyasi partiye bağlılığım yok. Bu ülkede aynı gemideyiz. Milliyetçi-muhafazakar bir ailenin çocuğuyum. İnsan ayırımı asla yapmam. Ayrım yapan, ayrımcı olan insanları sevmem. Dünya görüşüm, hizmet edene oy veririm, hizmet edeni takdir ederim. Parti önemli değil, hiç çekinmeden ona da söylerim.

*Bir film çekseniz, ismi ve konusu ne olurdu?

Bu dünyada lüks içinde yaşayan bazı insanların bir tarafı görememeleriyle ilgili olur bu film. O insanlar, dünyada fakir insanların olduğunu görmek istemiyorlar. Ana temam bu olur. Bu fakir insanlara dayanışma ve destek filmi olur. Filmin adı ‘Hayatın Gerçeği veya Gerçeğe Bakış.’ olurdu.

*En son okuduğunuz kitap?

Yunus Emre ile ilgili bir kitap okudum. İş yoğunluğundan dolayı ne yazık ki çok kitap okuyamıyorum. *En son izlediğiniz film, dizi ya da belgesel? En beğendiğiniz sinema oyuncusu?
Eğitici, öğretici, ondan ders çıkarabileceğim her yapımı izlerim. Ayrıca biyografi filmlerini daha çok severim. Halit Ergenç, Bergüzar Korel ve Mahsun Kırmızıgül beğenerek izlediğim isimler.

*Ne tür müzik dinliyorsunuz? En beğendiğiniz ses sanatçısı?

Kulağıma hoş gelen tüm müzikleri dinlerim. Sevcan Orhan, Zara, Koray Avcı’nın yanı sıra Tarkan’ın Türk Sanat Müziği’ni seslendirdiği şarkılarını severim.

*Çocukluğuna dair en çok neyi özlüyorsun?

İçimde ukde kalmış hiçbir şey yok. Allah’a şükür sağlıklı ve mutlu bir çocukluğum geçti.

*Sizce, hayatı en değerli kılan şey nedir?

Allah’a iyi bir kul olmak. İnsanlara faydalı olmak.

*Aydın’ı tek kelimeyle anlatsanız ne dersiniz?

Dünyanın en güzel şehri. Aydın’ı çok seviyorum ve Aydın’ın bir neferiyim. Hayatım, hayalim her şeyim Aydın. Aydın ve Ege hayranı bir insanım. Dünyaya bir daha gelsem yine bu topraklarda yaşamak isterim.

*Yapmaktan keyif aldığınız şeyler nelerdir?

Spor yapmak, yeni yerler görmek ve yeni insanlar görmek. Ayrıca ülkemizin her yerini gezmek isterim. Sanata çok önem veririm. Bundan da çok keyif alırım.

*Gençlere bir çağrınız var mı?

Aklınızı, iş gücünüzü, imkanınızı kendi ülkenizde değerlendirin. Ama illa ki o şartları bulamıyorum diyorlarsa çalışma anlamında yurt dışına gitsinler. Lakin beyin göçüne de karşıyım.