Nazilli’nin meşhur kuru patlıcan sezonu başladı. Yarım asırdır bir gelenek işi haline gelen kuru patlıcan sezonunda Yıldıztepe Mahallesi’nde Patlıcan Vadisi’nde gerekse karayoluna kadar kilometrelerce uzanan kanalın korkuluklarına asılan dizi dizi patlıcanlar yaz sonuna kadar kurutuluyor.
Kurutulan patlıcanlar tüccarlar tarafından gerek iç piyasaya gerekse yurtdışına gönderiliyor. Kuru patlıcan sektörü yalnız üreticilere ve tüccarlara olmamakla birlikte ev hanımlarının da geçim kaynağı olmuş durumda.
30 YILDIR BU İŞİ YAPIYOR
Nazilli’de 30 yıldır patlıcan oyma işi yaptığını ifade eden Semra Noyin belirterek “Bu işin avantajı evimizde günün istediğimiz saatinde yapabiliyor olmamız. Yerli patlıcanlar henüz yetişmediği için Antalya’dan getirilen ürünlerle başladık. Günde 5 külte kadar yapabiliyoruz. 20 dizi bir külte tekabül ediyor. Bir kült için 150 lira kazanıyoruz. Yerli patlıcanlar çıktığında işimiz daha da yoğunlaşacak. Kazancımız da ona nispetle artacak” şeklinde konuştu.
“RAĞBET ARTTI”
Özellikle Arap yarım adasının yemeklik patlıcana talebinin arttığını belirten Fatma Noyin, “Bu işi yaklaşık 20 yıldır yapıyorum. Son yıllarda dolmalık patlıcandan ziyade musakkalık patlıcan talebi artıyor. Yemeklik doğradığımız patlıcanları diziler halinde hazırlıyoruz. Bundan musakka ve kızartma yapılıyor. Nisan ayı ortaları itibariyle başladık, ekim ayının sonuna kadar devam edeceğiz. Ne kadar çok dizi yaparsak o kadar çok kazanıyoruz. Özellikle de Arap yarımadasından talep çok” dedi.
“YERLİ SEZON TEMMUZ’DA”
Babadan gelme kuru patlıcan işini uzun zamandır yaptıklarını dile getiren iş insanı Turgay Karaefe, “Yerli patlıcan sezonu temmuz ayında başlayacak. Şu anda işlediklerimiz ara ürün dediğimiz Antalya’dan gelen ürünler. Elimizde ürün kalmadığında ve anlaşmalı olduğumuz yerlere yok dememek için sera ürünlerini kullanıyoruz. Yaklaşık 500-600 ton arasında bir yaş patlıcanı kuruya döndürüyoruz. Antalya’dan gelen ürünleri daha çok iç piyasada değerlendiriyoruz. Bizim ihracat ürünümüz bu bölgenin yerli ve tarla patlıcanı. Her yıl çalıştığımız belirli oyucularımız ve doğrayıcılarımız var. Yeni nesiller oyma işini bilmiyor. Bu işi genelde eski deneyimli kadınlarla yapıyoruz” ifade etti.